Avustralya’da mahkeme kadınlara özel sergiye getirilen yasak kararını bozdu
Avustralya’da mahkeme, güneydeki Tazmanya eyaletinde bulunan bir müzede sadece kadınlara özel bir sanat sergisine getirilen yasağı bozdu. Mahkeme, bugün açıkladığı kararında, yasağın erkeklere yönelik ayrımcılık teşkil etmediğine karar verdi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, Tazmanya’da bir alt mahkeme, eyaletin başkenti Hobart’ta bulunan Eski ve Yeni Sanat Müzesi’ndeki (Mona) Ladies Lounge (Kadınlar Salonu) için yasak kararı getirmişti. Erkek bir ziyaretçinin mayıs ayında açtığı dava ise müzenin destekçileri ve sanatçılar arasında tepkiye neden olmuştu. Tazmanya Yüksek Mahkemesi, 27 Eylül tarihli kararında yasak kararını bozdu.
‘ATAERKİYİ YENİLGİYE UĞRATMAK İÇİN 30 SANİYE…’
Hakim Shane Marshall’ın kararında, davaya konu olan sanat sergisinin kadınlar için fırsat eşitliğinin olmayışının altını çizerek eşitliği destekleme teşebbüsü olduğu ifade edildi. Sanatçı ve küratör Kirsha Kaechele’nin öncülüğündeki kadınlar, birbirleriyle uyumlu kıyafetler giyerek mahkeme salonuna geldi. Kararın açıklanmasının ardından ise dans edip ellerindeki kağıtları havaya attılar. Kadınlar, ellerinde erkek figürlerinin ve ‘Erkekler’ (Men) yazısının üzerine çizik atılan, yol tabelası benzeri dövizler de taşıdı.
Kaechele, yaptığı açıklamada, “Bu, büyük bir kazanım. Bu kararın verilmesi 30 saniye sürdü. Ataerkiyi yenilgiye uğratmak için 30 saniye…” ifadelerini kullandı.
ESERLERİN BAZILARI KADINLAR TUVALETİNE TAŞINMIŞTI
Söz konusu müze, kendisini profesyonel kumarbaz David Walsh’ın ‘oyun alanı ve megafonu’ olarak tarif ediyor; en bilindik sergileri arasında insan sindirim sisteminin büyük boyutlu bir örneği de yer alıyor. Mona müzesi, kadınlar özel sergi için verilen yasak kararını protesto etmek için, aralarında Pablo Picasso’nun eserlerine benzer çalışmaların da olduğu bazı içerikleri kadınlar tuvaletine taşımıştı. Daha sonra ise eserlerin Kaechele tarafından yapılan sahte eserler olduğu ortaya çıkmıştı. Müzenin hukuki danışmanı Catherine Scott, bugünkü kararın ardından yaptığı açıklamada, “Yüksek Mahkeme’nin kararı, Kadınlar Salonu’nun bugün tüm alanlarda kadınla için var olan eşitsizliğe dikkat çekmek ve meydan okumak için var olan bir sanat eserinin tanınması demek” değerlendirmesinde bulundu.
(REUTERS)